29 Ekim 2014 Çarşamba

7 Yıl Sonra, Yeniden: Macera dolu Amerika!

Kısa olmayan bir aradan sonra tekrar karşınızdayım:)
Geçen yazımda bahsettiğim üzere hamileyim ve hafta sayıyoruz artık. 34. haftadayız ve Yusuf'umuza kavuşmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Bazen hemen zaman geçsin istiyorum (hatta öyle geçsin ki ilk zor ayları atlatalım şöyle 5-6 aylık olsun bebegimiz), bazen de kendimi doğuma hazır hissetmediğimi düşünüp zaman dursun istiyorum. Neyse sağ salim gelsin de dünyaya, başka bir şeye gerek yok.

Ne yazayım ne yazayım da arayı çok uzatmayayım diye düşündüm, biraz geçmişten gezi notları paylaşayım dedim. Hamileliğimin 4. ayında yaptığımız Amerika seyahatinden bahsedeceğim. Gitmeyi düşünenlere belki fikir olur, gidemeyen ama özleyenlere de biraz teselli olur umarım.

Amerika'nın yeri bende her zaman farklı. Eşimle orada tanıştığım için ayrı bir sempati duyarım. Eşim başvurudan 14 ay sonra vizesini alınca, hemen ben de başvurup 10 yıllık vizeyi kaptım ve hemen planlara başladık:) Hazır çoluk çocuk yokken, hamileliğimin de en güzel ve dertsiz zamanlarındayken sakin sakin gidip gelelim dedik.

Önce Miami geldi aklımıza, doğuya gidip geliriz daha yakın hem, hem de deniz tatili yapmış oluruz dedik. Ama Haziran ortası hava durumuna baktık ki o bölgede yağış var, eşimin de arkadaşının olduğu batı tarafına geçelim dedik. Daha önceki ABD seyahatimde Pittsburgh'te kalıp, Washington, New York, Atlantic City, Philadelphia'yı gezme imkanım olmuştu. Bu kez batıyı görmek benim için de farklı bir deneyim olacaktı. Pittsburgh'e de uğrayıp, anılarımızı tekrar yerinde yad etmeyi çok istiyordum, fakat bu rotada bizi zaman açısından da zorlayacaktı (Ramazan başlamadan dönmemiz gerekiyordu), bir dahaki sefere erteledik.

New York'a THY ile gayet konforlu WiFi bulunan bir uçakla direkt uçup, varıştan 1-2 saat sonra San Francisco uçağına bindik. Yolculuğun en yorucu kısmı 6 saatlik SF uçuşuydu. Zaten NY uçuşundan biriken bir yorgunluk varken, üzerine ara vermeden devam etmek zor oldu, ama yolda uyuyabildik neyse ki. Gece yarısı SF'ya vardık ve 2 günlük SF gezisi başlamış oldu. SF'da görülmesi gereken yerlerden Union Square ile güne başladık, Golden Gate Bridge, Sausalito, Fisherman's Wharf'a gittik. Alcatraz Hapishanesi'nin bulunduğu adaya da geçmek vardı planda, ama 1-2 hafta sonrasına kadar bile biletler tükendiği için sadece uzaktan bakıp, iskeledeki görsellerle yetindik.
Genelde hava sisli olurmuş şansımıza sis yoktu ve Golden Gate Bridge'i en net haliyle görmüş olduk. Pasifik Okyanusu'na karşı fotoğraflarımızı çektik. İnsanlar nargilelerini getirip üfür üfür esen rüzgarla okyanusa karşı keyif yapıyorlardı. Sausalito şirin bir bölge, hafta sonu kafa dinlemelik, şöyle bir hava alıp, gezip gelmelik, bizdeki Hisar, Yeniköy, Bebek gibi bir yer. Fisherman's Wharf'ta ünlü Boudin Bakery'ye uğrayıp ekşi maya ekmeklerimizi yedik. Eşim ve arkadaşı Oxygen Bar'da aromalı oksijenlerini alıp masajla rahatladılar:) Gezimizin bu kısmında Cheesecake Factory'ye gidip o enfes cheesecakelerden tatma şansımız oldu. Benihana Restaurant'ta eşsiz bir tepenyaki tecrübesi edindik, eşim bu sayede "hayatta yemem" dediği sushiye alıştı.

                                          San Francisco Sokakları

                                                     Golden Gate Bridge

                                                     Sausalito


                                            Cheesecake Factory
                                           Alcatraz Hapishanesi

                                                     Fisherman's Wharf

                                                      Boudin Bakery

     Fried Rice (Benihana Restaurant-San Francisco)

Pasifik Okyanusu

Not: Genel olarak SF pahalı bir şehir, şehir merkezinde konut fiyatları uçuk. Ama yaşanır mı? Yaşanır! Ben çok beğendim. Sık sık deprem yaşayan bir şehir. Eşcinsel nüfusu ile dünyada ilk sırada yanılmıyorsam.

San Francisco gezimizden sonra istikamet Los Angeles'tı. Arkadaş arabayla bıraktı bizi. Arabayla yaklaşık 6 saat sürdü yanlış hatırlamıyorsam. Yol üstü Santa Barbara'ya uğrayıp Meksika kahvaltısıyla karnımızı doyurduk. Universal City'de bir otele yerleştik. 4-5 gün Los Angeles'ta olacaktık. Görmek istediğimiz yerlere otelin servisi olduğu için araç kiralamadan son güne kadar idare ettik. Son gün plajlar ve alışveriş için araç kiraladık sadece, yeterli de oldu. Universal Studios, Disneyland, Hollywood Walk of Fame, Beverly Hills, Santa Monica Beach, Venice Beach, Citadel Outlet'e gittik. Universal Studios ve Disneyland çocukluğumuzu yaşattı bize, hamile olduğumdan dolayı bir çok ride'a giremesem de, farklı bir deneyim oldu bizim için. Eşim sıkıldı tabi, Six Flags tecrübesi olduğu için ride'lar kesmedi onu. Şehir içinde hop on hop off otobüslerle tur attık, Walk of Fame, Beverly Hills ve Farmer's Market vs. gibi yerleri görmüş olduk. Santa Monica Beach'e gidip okyanusun sularında serinledik, yetmedi, Venice Beach'e devam edip orada da dalgalara attık kendimizi. Venice Beach, Canta Monica'ya göre daha canlı, ama çok da tekin gelmedi bana gündüz gitmemize rağmen. Son gün kaldığımız otele yarım saat uzaklıkta olan Citadel Outlet'e gidip alışverişimizi yaptık. Gezinin bu ayağında, In and Out Burger'i keşfettik ve bayıldık, 7 yıl sonra tekrar Mc Donalds'ın Cinnamon Melts'ine kavuştuk. 2007'de work and travel için Mc Donald's'ta çalışırken her sabah yediğim tarçınlı tatlı yani:) Keşke Türkiye'de de satsalar..

Meksika usulü kahvaltı (Santa Barbara)

Santa Barbara

Universal Studios (Los Angeles)

Hollywood Walk of Fame (Los Angeles)

Beverly Hills (Los Angeles)

Disneyland (Los Angeles-Anaheim)

Santa Monica Beach

Venice Beach

Not: Los Angeles gezmek için güzel, otel anlamında da SF'daki otele (Intercontinental) göre daha rahat ettik, hatta tüm gezi boyunca kaldığımız hizmet kalitesi açısından en iyi oteldi (Hilton Universal City)

Gezimizin son ayağı, dönüş uçuşumuzun olacağı New York'tu. New York'a ikinci gidişimdi. 2007'de iki kız arkadaş gitmiştik ve ben çok beğenmiştim. Bu kez eşimle tekrar görme şansım oldu. Grand Central Station'ın dibinde Grand Hyatt otelde kaldık. Gayet merkezi bir otel seçimi yapmışız iyi ki. Zaten Manhattan'da yürüyerek ya da metroyla her yere ulaşım çok rahat. 2007'de sisten dolayı Empire State Building'e çıkmamıştık, nasıl olsa görüntü net olmayacak diye. Bu kez ilk oraya gittik. NY'ta gün batımını izledik. Grand Central Terminal'daki insan koşuşturmasına bıraktık kendimizi bir an. Times Square'de fotoğraf çekip, Hershey's ve M&M's World alışverişlerimizi yaptık. Daha önceki gelişimde Madame Tussauds'a girdiğim için ve eşimin de ilgisi olmadığı için tekrar gitmedik. Pretzel'imi alıp Central Park'ta yürüyüş yaptık. Özgürlük Heykeli'ne gittik (7 yıl önce uzun sırayı görüp gitmemiştik, bu kez yılmadan karnımdaki bebeğimle bekledik:)) 5th Avenue'da dolanıp son alışverişimizi yaptık. SF'ta tanıştığımız Benihana Restaurant'ı burada da bulup, karnımızı doyurduk. Gezimizin New York ayağında tattığımız lezzetler: Magnolia Bakery'de Cupcake ve cheesecake, Özgürlük Heykeli'nde Bill's Lemonade, Hershey's'in yeni ürünü olan sürülebilir bitter çikolatası (bir kaç kavanoz alıp getirmediğime pişmanım).
New York Yellow Cab

Magnolia Bakery

Magnolia Bakery

Grand Central Terminal

Chrysler Building ve Grand Central Terminal

Empire State Building'den NewYork'ta gün batımı

M&M's World

Hershey's

New York Pretzel

Central Park

New York Subway (Line 4&5)

Liberty Statue

Rockefeller Center

Bill's Lemonade (Liberty Statue-Staten Island)

Times Square

Long Island (New York)


Not: New York uyumayan bir şehir. Ben çok sevsem de sevmeyeni çok, çünkü kalabalık, her türlü insan var sokaklarda. Manhattan'da konaklanacaksa otellerde manzara hep bina.

Amerika gezimizin genel hatları böyleydi. Hamileliğimin 4. ayında olduğum için çok ağırlaşmadığımdan, rahat bir seyahat oldu. İlk tekmeleri dönüş uçuşunda hissetmeye başladım:)

Masraflarımıza baktığımızda otel ve uçak en çok dilimi oluşturdu. Booking.com'dan tüm otel rezervasyonlarımızı Türkiye'deyken hallettik. NewYork-San Francisco ve Los Angeles-NewYork uçuşları için de biletlerimizi Türkiye'deyken aldık. Alışveriş, eğer outletlerden yapılırsa daha uygun fiyatlı oluyor. Yeme-içme konusunda ise dolar bazında düşünürsek (TL'ye çevirmezsek) normal.

Hazır 10 yıllık vizem varken, bebeğimizi Amerika'da mı doğursaydım diye düşünmedik değil, ama baktık ki az bir meblağ değil bize maliyeti, vazgeçtik:)

Muhtemelen doğum öncesi son yazım bu. Hayatım farklı bir hal alacak, vakit bulursam yazmaya devam edeceğim:)

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Karabuğday/Greçka

Burayı çok ihmal ettim, farkındayım. Minik bir paylaşımla daha fazla arayı açmayayım en iyisi.

Karabuğday/Greçka'dan bahsedeyim biraz. Ben yeni tanıştım, çok duyuyordum, diyetlerde vs. kullanılıyormuş. Ablama da danışarak, sıcak suda bekletip salatasını yaptım. Evde ne varsa koydum. Daha önce maş fasulyesini salatada denemiştim. Yemek konusunda hayli zor bir insan olan eşim pek beğenmemişti. Karabuğday salatasını çok beğendi. Şu ara kendisi sıkı (!) diyette olduğu ve spora adadığı için kendini hemen kanı ısındı karabuğdaya. Dedim kolesterole faydası var, şekeri düzenliyormuş, diyet yapanlar bolca tüketiyor, protein içerir vs vs. Gece acıktığında hemen hazırda varsa, bir kaç kaşık karabuğday salatasıyla açlığını dindiriyor. Gebelik döneminde çıkan şekerin düzenlenmesinde etkili olduğunu okumuştum internette. Bu yüzden beni de cezbetti ve bu ara bol bol salatasını yapıp yiyorum. Bulgur pilavı gibi de pişirerek servis edilebiliyormuş, henüz denemedim. Çokça yetiştirilen Polonya, Ukrayna, Rusya gibi ülkelerde başka tarifler de varmış.

Daha fazla bilgi isterseniz, google amcamiza sorabilirsiniz :)




4 Haziran 2014 Çarşamba

Mini GAP Turu

I am not gonna post this in English due to my laziness;)

Mini GAP turumuzun uzerinden 1 ay gecti, daha fazla ertelemeyeyim dedim, bir kac not paylasmak istedim. Burayi da ihmal etmemis olurum hem:)

Yillardir Gaziantep'e gidip yemek turu yapmak aklimizdaydi, 1 Mayis tatiline 2 Mayisi da ekleyip 4 gunluk mini Guneydogu Anadolu turu yapmaya karar verdik. Antep, Nemrut(Adiyaman), Urfa, Hatay seklinde bir rota cizdik. Antepteki arkadasimizin da hazirladigi tur plani sayesinde dolu dolu bir tatil gecirdik. Ilk basta Mardin-Midyat vardi Hatay yerine ama o kadar km yolu yapmaya gozumuz korktu, yorulmadan gezelim dedik ve onu baska bir bahara erteledik. Mini turumuz yemek odakliydi. Esim zaten tarihi yer falan gezmeyi hic sevmedigi icin yemek bahanesiyle onu bu gezi icin ikna ettim:)

Antep e varir varmaz sabahtan aksama kadar sirasiyla Metanet'te Beyran corbasi, Almacilar carsisin Gulluoglunda sicak baklava, Pirzolaci Cahit'te pirzola ve diger et cesitleri, Almacilar Carsisi civarindan Nohut durum seklinde karnimizi doyurduk. Bakircilar carsisi, Zincirli Bedesten, Tahmis Kahvesi, Mutfak Muzesi, Zeugma Mozaik Muzesini de ziyaret ettik. Sonrasinda Adiyaman Kahtaya gecip otel demeye bin sahit isteyen yere gectik. Firat nehri uzerindeki Ataturk Baraji kenarinda zaman gecirip otele donduk. Gece 3te Nemrut dagina cikmak uzere yola koyulduk. Gunesin dogusu, tanri heykelleri ve Komagene Kralligi zamanindan kalan kopru vs. yapilari gorup Sanliurfa'ya gectik.












Urfada; Balikli Gol ve cevresini dolasip Halfeti batik kentte tekne turu yaptik. Aksaminda sira gecesine katildik ve Antebe geri donduk.




Mini turumuzun 3. gununde Hatay lezzetlerini tatmak icin tekrar yollara dustuk. Pöç kasabinda kagit ve tepsi kebabi, Cinaraltinda Yusuf Ustadan kunefelerimizi yiyip Harbiye selalelerine gittik. Daha sonra Antebe geri donduk.




Son gun ise gunlerdir yollarda olmanin yorgunluguyla daha serbest vakit ayirdik kendimize. Orkide Bahcede gec kahvaltimizi yapip tekrar Tahmis Kahvesine ugradik. Almacilar Carsisindan fistik, toz biber, zahter, haspir alisverisimizi yaptik. Asinada katmer, Imam Cagdasta simit kebabi ve lahmacun, Kocak Baklava da sobiyet, havuc dilimi baklavalarimizi yedik. Pazar gunu kalabaligindan dolayi Imam Cagdasta saat 16.00 da baklavalar tukenmisti. Kocakta da cesit azalmisti. Paket baklava ve katmerlerimizi de alip mini turumuzu burada noktaladik. (Imam Cagdasta baklava yiyememenin caresi meger yanibasimizdaymis. Nusr-et Steakhouse a havuc dilimleri tepsi tepsi her gun Imam Cagdastan geliyormus:))







Guneydogu bolgesine gezmek icin gitmek isterseniz Mayis ortasina kadar gidin derim. Sonra kavrulursunuz;)